Ana içeriğe atla

Khora -2 Mutant Kavşağı

 



Tatolya ufuklarından batmaya hazırlanan güneş, Doğu Arlaz Denizi kıyılarını kızıl bir görünüme büründürmüştü. Diğer kuşlar yuvalarına dönerken meydan kırlangıçlara kalmıştı. Hava tamamen kararıncaya kadar kısa bir zamanları olan bu sevimli canlılar, bu süreyi çok hızlı hareket ederek en verimli şekilde değerlendiriyorlardı. Ebeveynleri beslenmeyi tercih ederken gençler aralarında şakalaşıp, muziplik yaparak kanatlarını güçlendiriyorlardı.

Matofya’nın Tatolya sınırına en yakın yerleşim yeri Bastina Köyü’nde de kırlangıçlara benzer bir hareketlilik gözleniyordu. Evlerde akşam yemeği hazırlıkları sürerken köyün küçük limanından balığa çıkacak olan tekneler, teker teker Arlaz’a açılmaya başlamışlardı.

            Doğu Arlaz Denizi küresel ısınmadan en az etkilenen bölgeydi. Dr. Bülam ve arkadaşları yeni Otani Merkezi’ni burada kurmayı planlarken, kendilerini büyük bir savaşın içinde buldular. Kırık Dağ istasyonuna sığınan bilim insanlarını dehşet dolu saatler bekliyordu.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Telesezi

Tufan sık sık aynı kâbusla rüyalarından ter içinde uyanıyordu. Tekneden denize düşüyor ve denizin diplerinden gelen bir kadın kollarını ona doğru uzatıyordu. Peki bu kâbusun bir anlamı var mıydı? Araştırmalar sonucunda bugüne kadar rüyaların sadece geçmişte yaşanılanları hatırlattığını düşünen Tufan, elindeki verileri değerlendirip, beynin gizemli bir bölümünün gelecekle ilgili olasılıkları da hesaplayabileceği kanısına varacaktı. Dr. İlker Selman yeni romanı Telesezi’de okuru, insan psikolojisinin derin sularında yüzdürüyor. “Ne olduysa aniden oldu. Denizlerin Efendisi Poseidon, oğlu rüzgârların prensi Aiolos’la şakalaşırken, diğer mitoloji kahramanı Thor da onların eğlencesine yıldırım çakıp, yağmur dökerek eşlik ediyordu. Ege Denizi, süper kahramanların eğlencesine sahne olurken, oluşan fırtına tekneye güç anlar yaşatmaya başladı. Baba, güçlü kollarıyla teknenin yelkenlerini indirdiğinde, hemen karşısındaki ıssız adayı fark etti. Dümeni adacığın rüzgâr almayan tarafına yönelti

Tahta Kılıçlar

Masalsı bir ülke olan Açelya’nın şirin Kayın Köyü, komşu bölgelerin tehdidi altındadır. Odun çağıyla birlikte tüm ülkelerde, azalan insan nüfuzunu korumak amacıyla, bakır ve demirden oluşan ölümcül silahların kullanımı yasaklanmış, onun yerine tahta kılıçlar kullanılmaya başlanmıştır. Savaşı umursamayan halk, günlük yaşantılarına umutlarını kaybetmeden keyifle devam etmektedir. Absürt komedi romanı Tahta Kılıçlar ile Dr. İlker Selman, okuru fantastik bir yolculuğa çıkarıyor. Paralel evrende geçen bu kayıp zaman aralığında, insanoğlu her dönemde olduğu gibi yine benzer sorunlarla boğuşmaya devam ediyor. “Mancınık rampasından süratle fırlayan Yıldırım, yükseldiği son noktada kol ve bacaklarını açarak inişe geçti. Vücuduyla birlikte sırtından iki yana doğru açılan devasa yelken kanatları havayla dolunca, düşüş hızı oldukça azalan Yıldırım, derin bir nefes aldı. Yükselirken sıkıca kapattığı gözlerini açan delikanlı, ancak o zaman nerelerde uçtuğunu fark etti. Dev bir kartal gibi süzülürken

Dr. İlker Selman / Bilimkurgu Romanları